Etkinliğin Amacı
İlköğretim matematik, okul öncesi ve sınıf öğretmeni adaylarına matematik öğretimi ve çocuk edebiyatını bütünleştirme sürecine ilişkin bilgi ve beceri kazandırmaktır. Diğer pek çok alanda olduğu gibi matematik eğitiminde de eğitimin bireysel ihtiyaçlar doğrultusunda yapılandırılması gerektiği hususu bir süredir tartışılmaktadır. Bu amaçla matematik eğitiminin bireyselleştirilmesi için içerik, materyal ve süreçle ilgili birtakım uyarlama ve düzenlemeler yapılmaktadır. Bunlardan biri de çocuk edebiyatı ürünlerinden/kitaplardan matematik öğretiminde yararlanmaktır ve bu yöntemin öğrenci kazanımları açısından hem bilişsel hem de duyuşsal birçok katkısının olduğu araştırmalarla desteklenmiştir (Mink & Fraser, 2005). Bu bütünleştirmenin doğru bir şekilde yapılandırılması ve nitelikli çocuk kitaplarının etkili bir şekilde kullanılması, matematik öğretimi ve çocuk edebiyatı bütünleştirmesinde rol oynayan oldukça önemli iki unsurdur (Columba, Kim & Moe, 2005).
Etkinliğin Kapsamı
Matematik öğretimi ve çocuk edebiyatı entegrasyonu matematiksel fikirlerin hikaye bağlamına öğrenilmesine; okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerinin geliştirilmesine; matematiksel düşünmesinin geliştirilmesine; matematik kaygısını önlemeye; problemlere farklı çözüm yollarının aranmasına; kitapla birlikte materyal ve oyunların kullanılmasına; öğretmenin öğrencisinin öğrenmesini değerlendirmesine ve hikaye bağlamının problem çözme ve aktif katılımı desteklemesine kadar pek çok olası faydası vardır (Furner, 2018). Matematiğin de evrensel bir dil olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bu noktada öğretmen adaylarının bu projeyle nitelikli ve etkili bir bütünleştirme süreci için gereken bilgi ve deneyimi elde edebilecekleri söylenebilir. Özellikle okul öncesi eğitimi ve sınıf eğitimi programlarında okutulmakta olan Çocuk Edebiyatı derslerinin, çocuk edebiyatı ürünlerinin sınıflarda nasıl kullanılabileceğine ilişkin pratikleri odağına almadan yürütülüyor olması, ilköğretim matematik eğitimi alanında ise böyle bir dersin zaten olmayışı bu projenin en önemli çıkış noktalarından biridir (Kanat, 2020). Erken çocukluktan ilköğretimin son dönemine kadar farklı yaş grubundaki öğrencilere öğretmenlik yapacak olan adayların bu süreçte birbirlerinden edinecekleri deneyimlerin onların matematik öğretimi yeterliklerini, matematik okuryazarlığı vb. gibi algılarını ve becerilerini olumlu yönde değiştireceği düşünülmektedir. Bununla birlikte matematik öğretimi ve çocuk edebiyatı bütünleştirmesine proje kapsamında da yer verilen çok çeşitli ve zengin içerikler sayesinde disiplinler arası bir çerçeveden bakabilecek ve yaratıcı ürünler ortaya koyabilecek duruma gelmek için yeterli farkındalığı kazanacakları beklenmektedir. Dilsel becerilerin matematikle iç içe geçtiği bu projeyle hem PISA gibi uluslararası sınavlarda ön planda olan matematiksel okuryazarlığın nasıl geliştirilebileceğini öğrenerek aslında her branştan öğretmenin aynı zamanda okuma öğretmeni olduğunu sezebileceklerdir. Çünkü aslında alana özgü okuma (content area reading) becerilerinin öğretimi sadece Türkçe ya da Edebiyat öğretmenlerinin değil, öğrenciyle iç içe çalışan tüm öğretmenlerin de sorumluluk alanlarından biridir (Franz & Hopper, 2007).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder